14 Eylül 2015 Pazartesi

12 Eylül 2015 - Yıldız Fotoğraflamak - 2 (Kartal Gölü)

31 Mart 2014'te Ali Hocam'la yıldız fotoğraflamayı denemiştik ve ilk denememiz olmasına rağmen bayağı yol almıştık. Edindiğimiz tecrübeleri blog'da yayınlayıp hem kendimize hem blogu okuyanlara ufak tefek püf noktaları yazmıştık. Bu tarihin üzerinden 1 yılı aşkın bir süre geçti bu süre içinde ufak tefek denemelerimiz oldu, bu denemelerin yanında internetten bayağı araştırmalar yapıp bu işin püf noktaları nelerdir, gördüğümüz çok iyi fotoğrafları çekenler bu işi nasıl yapıyorlar öğrenmeye çalıştık. Arada oturup bilgilerimizi kendi aramızda tartıştık.

31 Mart'tan sonra ilk ciddi denememizi yine bir önce yıldız çektiğimiz yerde yaptık. 13 Ağustos 2015 gecesi perseid meteor yağmurunu fotoğraflamak üzere Ali Hocam, Ferruh Hocam ve Ben karataş'a çıktık. Bol bol üşüdük, bol bol meteor gördük ama çok şanslı değildik, gördüğümüz meteorların bir veya ikisini fotoğraflayabildik.


Aynı gece Ali Hocam'ın çektiği fotoğraflara ise şuradan bakabilirsiniz.

Buradan da çok tatmin olmadan ve dersler çıkararak ayrıldık ve aynı ekip 16 Ağustos 2015 Gecesi Babadağ'a gidip fotoğraf çektik. Ferruh Hocam'ın şu, şu ve şu fotoğrafları o gece çekilmiştir. Ne yazık ki yiyeceğimiz sucukları unutmayan ben hafıza kartımı unutmuştum, sadece yedek 1Gb hafıza kartım yanımdaydı, onunla 10 -15 raw çekmekle yetindim.


Bu sırada ışıkla boyama tekniği üzerine biraz çalışarak sadece yıldız değil yıldızla beraber ön planda manzarayı nasıl çıkaracağımız konusunda da biraz çalıştık. Yukarıdaki fotoğrafı elde etmek için yan yana iki makine kurduk. Makinelerden biri uzun pozlamaya ayarlandı diğeri ise boş olarak flaş çakmaya. ilk makine kumanda ile çalıştırıldıktan sonra ikinci makineden flaş çakıldı. Böylece biz flaş ışığı ile aydınlık çıktık, yıldızlar ise uzun pozlama ile aydınlık çıktı. Aynı şekilde flaş yoksa el feneri ile de boyayabilirsiniz. Mesela şu fotoğraftaki çam ağaçlarını;


Normal bir uzun pozlamada silüet halinde görüyoruz. El feneri ile birkaç saniye boyadıktan sonra ise;


Renkleri daha belirgin oluyor. Ne kadar belirgin olsun istiyorsanız o kadar uzun süre ışık tutmanız gerekiyor, deneme yanılma ile yapacaksınız yani.

Bu gecelerde edindiğimiz tecrübeler ve internetten aldığımız bilgilerin yardımıyla bir plan yaparak ilk kez spontane olmayan, planlanmış bir fotoğraf gezisine çıkalım dedik. Bunun için öncelikle Ankara Üniversitesi Rasathanesi'nin sayfasına bakarak Ay'ın olmadığı bir gece seçtik. Ne kadar ışık o kadar az yıldız demektir çünkü. İkinci olarak mekan sorunumuz vardı. Şehirden çok uzakta olmamız gerekli idi, Babadağ'ın çıkışına ve şehrin yaklaşık 50 km uzağına gitmemize rağmen yukarıdaki fotoğraflara bakarsanız uzakta görünen parlaklık şehrin ışıkları. Yani çok fazla ışık var ve bu az yıldız, kötü fotoğraf demek.

Bu kez çok çok daha uzağa şehirden 135 km uzağa, Denizli'nin Beyağaç ilçesi ile Muğla Köyceğiz arasındaki Sandıras dağının zirvesindeki Kartal Gölü'ne gidip kamp kurma kararı aldık. Yolun Beyağaçtan sonraki 26 km'si toprak, bu yolun bi 15 km'si her arabanın gidebileceği kadar iyi ve bakımlı bir toprak yol. Son 10 km'si ise gerek doğal etkiler, gerekse oradan geçen off road araçlarının etkisi ile çok yıpranmış. Yolun toprak dolgusu kalkmış ve hemen hemen sadece taş kalmış. Aracınız alçaksa altı sürter, yüksekse de sürter :) Ortalama hızımız saatte 5 ile 10 km arası burayı da aldık. Normal bir araçla (normal; off road olmayan, altı yüksek bir otomobil, bizim aracımız hyundai elantra idi) son 25 km'yi biz birbuçuk saatte aldık.

Gölün etrafı düz ve  bol içme suyu mevcut, kamp kurmak için ideal bir yer yani, şöyle tepeden bir fotoğraf koyarsam anlaşılır sanırım;


Orada görünen noktalar arabalarımız ve çadırlarımız. Eğer gidecekseniz yaz mevsimini tercih edin. Göl 1950 metre rakımda. Yazın gece sıcaklığı 15 dereceye kadar düşüyor, bizim gittiğimiz 12 eylül gecesi 12 dereceye kadar sıcaklık düştü, çiğle beraber bayağı soğuk bir geceydi. Hazırlıklı gittiğimiz için üşümedik ama normal bir kıyafetle bayağı bir üşünür. Orada kalmayı düşünenler hangi mevsim olursa olsun kış şartlarına göre hazırlanıp giderlerse sıkıntı olmaz.

Kampımızı kurup, ateşimizi yaktık, yemek yedik, çayımızı demledik, biz bunları yapıncaya dek gece oldu ve yıldızlar çıktı. Olağanüstü bir manzara samanyolunu çıplak gözle en ufak ayrıntısına kadar görebiliyorsunuz. Mutlaka gitmenizi tavsiye ediyorum. İşte o geceden çektiğim bir kaç fotoğraf. Fotoğraflar Raw olarak çekilip PS ile işlenmiştir.









Uzun pozlama denemelerimin ikisinde netlik sıkıntısı yaşadım. Ama biri çok hoşuma gitti, 36 dakikada pozladığım yıldız yağmuru fotoğrafım;


Fotoğrafın arkasında görünen bulutumsu şey samanyolu, hareket ettiği için git gide sağa kayan bir bulut oluşmuş arkada. Bir de kampımız var tabiki;


Yukarıdaki fotoğrafı el feneri ile boyayarak çektim.





Yukarıdaki fotoğrafı el feneri ile boyayarak aşağıdakini ise flaş patlatarak çektim. Gördüğünüz gibi flaşta gölgeler oluşuyor el fenerinde ise her yeri boyadığınız için daha doğal bir görüntü oluşyor. Arkamızda samanyolu :)


Az bir uykudan sonra gün doğumu öncesi kızıllaşan tan yeri ve bize eşlik eden Venüs;


İtiraf etmeliyim bu kadar büyük bir yıldız görünce bayağı tırstım, bir de bu fotoğarfları çekerken 4,5 şiddetinde bir deprem ve o sessizlikte depremin gürültüsü olunca bayağı bayağı bi tırstım :D Sonra arkadaşlar bunun venüs gezegeni olduğunu ondan büyük olduğunu söyleyince rahatladım.




Ve Kartal Gölü'nün muhteşem gündoğumu;







Muhteşem bir gece ve muhteşem bir gündü, mutlaka gidin, fotoğraf çekin veya çekmeyin orada kalıp o huzuru o sessizliği tadın isterim.

Aynı gece Ferruh Hocam'ın çektiği fotoğraflara şuradan ulaşabilirsiniz.
Ali Hocam'ın fotoğraflarına ise buradan ulaşabilirsiniz.